SAHİM-SEN: Onurlu iş için hukuk lazım
İSTANBUL (İGFA) –Mobbingin her şubede yaşandığını belirten Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Lideri Hasret Akarken, SAHİM-SEN olarak Mobbingle Mücadele Derneği’nin başlattığı kampanyaya destek verdiklerini belirterek, şiddetsiz ve onurlu bir çalışma ortamının gerekli olduğunu savundu. herkes haklı.
SAHİM-SEN olarak; Çalışma hayatında şiddet ve tacizin önlenmesi için tüm paydaşlarla ortak hareket ederek; Atılması gereken adımların sorumluluğunu üstleneceklerini belirten Akarken, mobbingle mücadele kanununun bir an önce çıkarılması gerektiğini savundu.
“190 Sayılı Sözleşme’nin temel ideolojisine bağlıyız ve tüm ILO sözleşmelerine, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ne, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’ne, Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme’ye uyarız. Her Türlü Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Hakların Korunması Sözleşmesi dikkate alınarak Mobbingle Mücadele Kanunu’nun acilen yasalaşması için bu kampanyayı destekliyoruz. Tüm Göçmen Personel ve Aile Bireylerinin Haklarına Dair Sözleşme ve Engelli Haklarına Dair Sözleşme” diyen Özlem, Akarken açıklamasında şunları kaydetti:
“Mobbing, çalışanın fiziksel, zihinsel ve sosyal refahını amaçlamaktadır. Buna bağlı olarak mobbing, güçlü bir aile ve güçlü bir toplum için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Dolayısıyla mobbing sadece çalışanı değil, tüm kesimleri ve değerleri hedef almaktadır Biz sağlık çalışanları olarak daha fazla risk altındayız. Beceriksiz yöneticilerin yönetimi altında mobbinge maruz kalanların sayısı her geçen gün artıyor. Mağdurlar maalesef çoğu zaman kendilerini savunmasız hissediyor ve mevcut sistemin kendilerini cezalandıracağını düşünüyor. Şikayet etseler bile daha çok susmayı tercih ediyorlar. Bu yüzden mobbing bir çaredir “Bununla birlikte gerçekleşmesi mümkün olmayan birçok fiziksel ve ruhsal sağlık problemini de beraberinde getirir. Yaşadıklarına dayanamadığı için intihar edenleri de biliyoruz. Yasanın olmayışının mobbing davranışı sergileyenleri daha da cesaretlendirdiğini açıkça görüyoruz.”
Bu arada Türkiye’de mobbinge ilişkin ilk düzenleme; 2011 yılında “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesine” ilişkin bir Başbakanlık Genelgesi bulunduğunu belirten Akarken, şöyle konuştu: “Genelgede de belirtildiği gibi, “Kasten ve sistematik olarak bir kişiyi aşağılamak, küçümsemek, dışlamak, kişiliğini ve onurunu zedelemek” “Zorbalık, korkutma ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi, hem iş sağlığı ve güvenliğinin hem de çalışma barışının geliştirilmesi açısından oldukça önemlidir.” “Ancak tarafların pek haberdar olmadığı bu Genelgenin, mobbingin önlenemeyen yükselişi karşısında etkisiz kaldığını söyleyebiliriz. Yaptırımları olan ve tüm uluslararası insan hakları sözleşmelerini dikkate alan etkili bir Mobbingle Mücadele Kanununa ihtiyacımız var” dedi.
